İyi huylu prostat büyümesi (BPH) nedeniyle yaşam kaliteniz düşüyorsa, modern cerrahi yöntemlerle uygulanan prostat ameliyatı sayesinde şikayetlerinizden kalıcı olarak kurtulabilirsiniz. Lazer, kapalı (TURP) ya da açık tekniklerle gerçekleştirilen bu işlem, idrar akışını düzenler, mesaneyi rahatlatır ve yeniden konforlu bir yaşam sağlar.
Kapalı Prostat Ameliyatı, iyi huylu prostat büyümesinden kaynaklanan idrar problemlerinin giderilmesinde modern ve minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Bu işlemde, büyüyen prostat dokusu endoskopik aletlerle idrar kanalından girilerek çıkarılır veya buharlaştırılır; böylece dıştan herhangi bir kesi yapılmadan tedavi tamamlanır. Özellikle ilaç tedavisinden fayda görmeyen veya prostat hacmi orta düzeyde olan hastalar için konforlu ve etkili bir alternatif sunar. Kısa iyileşme süresi, düşük komplikasyon riski ve günlük hayata hızlı dönüş avantajlarıyla, günümüzde sıklıkla tercih edilen bir operasyondur.
Bu geleneksel cerrahi yöntemde, alt karin bölgesine yapilan yaklasik 10 cm'lik bir kesi ile dogrudan prostat bezine ulasilir. Özellikle 80 gramdan büyük prostatlarda tercih edilir. Ameliyat sirasinda prostatin büyümüs iç kismi çikanlir, dis kapsülü ise yerinde birakilir.
Tibbi adiyla Transüretral Rezeksiyon Prostatektomi (TUR-P), günümüzde en sik uygulanan prostat ameliyatidir. Penis ucundan grilerek idrar yoluna ulasilir ve özel bir cihazla büyümüs prostat dokusu kazinarak cikarilir.
Yeni nesil teknoloji ile yapilan bu yöntem, Holmiyum veya Thulium lazer kullanilarak prostat dokusunun buharlastiilmasi ya da kesilerek cikarilmasi esasina dayanir. Özellikle kanama riski olan hastalar için güvenli bir alternatiftir.
Kapalı prostat ameliyatı, iyi huylu prostat büyümesine (Benign Prostat Hiperplazisi – BPH) bağlı olarak gelişen idrar yapma zorluklarının giderilmesi amacıyla uygulanan, modern ve yüksek başarı oranına sahip bir cerrahi tedavi yöntemidir. Bu prosedür, idrar kanalını daraltarak idrar akışını engelleyen prostat dokusunun özel cihazlarla çıkarılması ya da küçültülmesi prensibine dayanır.
Ameliyat genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir. Operasyon sırasında karın bölgesinde herhangi bir kesi yapılmaz; bunun yerine, üretradan (idrar kanalından) girilerek büyümüş prostat dokusuna ulaşılır. Cerrah, bu dokuyu ya keserek çıkarır ya da lazer, plazma, buhar veya diğer enerjiler yardımıyla buharlaştırır.
Bu yöntem, açık cerrahiye kıyasla birçok avantaj sunar. Kesik veya dikiş olmadığı için iyileşme süreci daha hızlıdır ve hasta daha az ağrı ve kanama yaşar. Ayrıca, hastanede kalış süresi kısalır ve günlük yaşama dönüş daha kolay olur.
Kapalı prostat ameliyatı farklı tekniklerle yapılabilmektedir. Bunlar arasında en yaygın olanı TURP (Transüretral Rezeksiyon), lazerle buharlaştırma (HoLEP, GreenLight) ve plazma kinetik yöntemlerdir. Hangi yöntemin kullanılacağı ise hastanın prostat boyutuna, sağlık durumuna ve doktorun deneyimine göre belirlenir.
Kapalı prostat ameliyatının süresi hastanın durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Prostatın büyüklüğü, ameliyat sırasında kullanılan teknik ve varsa ek sağlık sorunları bu süreyi etkiler. Ancak genel olarak prosedür 60 ila 120 dakika arasında tamamlanır.
Kapalı prostat ameliyatı, tıp literatüründe “laparoskopik prostat cerrahisi” olarak da bilinir ve hem iyi huylu prostat büyümesi (BPH) hem de prostat kanseri tedavisinde etkili bir yöntem olarak tercih edilmektedir. Bu yöntem, geleneksel açık ameliyata kıyasla daha az invaziv bir yapıya sahiptir ve hastaya daha konforlu bir iyileşme süreci sunar.
Ameliyat, genel anestezi altında gerçekleştirilir. BPH (iyi huylu prostat büyümesi) vakalarında genellikle idrar kanalı üzerinden, yani penis ucundan girilerek prostat bölgesine ulaşılır. Kanser tedavisinde ise karın bölgesinde birkaç küçük kesi (genellikle 8–12 mm) açılır. Bu kesilerden birine kamera, diğerlerine ise hassas cerrahi aletler yerleştirilir.
Cerrah, yüksek çözünürlüklü görüntüleme eşliğinde, monitörden takip ederek prostatın çevresindeki dokuları detaylı biçimde inceler ve gerekli doku çıkarma işlemlerini yapar. Gerekli durumlarda prostat bezinin tamamı veya yalnızca tıkanmaya neden olan bölümler çıkarılır.
Bu teknik sayesinde çevre dokulara zarar verme riski düşerken, ameliyat sonrası kanama da oldukça sınırlı olur. Aynı zamanda, küçük kesiler sayesinde enfeksiyon riski azalır ve hasta daha kısa sürede ayağa kalkabilir. Genellikle işlem sonrası birkaç gün içinde hastaneden taburcu olunabilir.
Kapalı yöntemle yapılan prostat ameliyatı, sadece estetik açıdan değil, hasta güvenliği ve iyileşme süresi açısından da avantajlıdır. Günümüzde birçok üroloji uzmanı, uygun hastalarda bu yöntemi açık cerrahiye alternatif olarak önermektedir.
Prostat bezinde yaşa bağlı olarak meydana gelen büyüme, erkeklerin yaşlandıkça daha sık karşılaştığı bir durumdur. Özellikle 40 yaş sonrasında bu büyüme süreci hızlanabilir ve ilerleyen yıllarda idrar yolunu tıkayarak ciddi semptomlara yol açabilir. Bu noktada tedaviye ihtiyaç duyulur ve kapalı prostat ameliyatı, yaşlı hastalar için etkili bir çözüm olabilir.
Kapalı prostat ameliyatı, laparoskopik ya da robot yardımlı cerrahi yöntemlerle gerçekleştirilen, minimal invaziv bir işlemdir. Bu teknik sayesinde prostat bezinin tamamı ya da sadece tıkanıklığa neden olan kısmı çıkarılır. İşlem sırasında hastanın vücudunda büyük kesiler açılmaz; küçük deliklerden girilerek ameliyat tamamlanır. Bu da özellikle ileri yaştaki bireyler için büyük bir avantajdır.
Yaşlı hastaların en çok endişe duyduğu konulardan biri ameliyat sonrası iyileşme sürecidir. Ancak kapalı prostat ameliyatında kesilerin küçük olması ve ameliyatın daha az travmatik olması, iyileşme süresini kısaltır ve hastanın daha çabuk normal yaşantısına dönmesini sağlar. Ameliyat sonrası kanama riski son derece düşüktür ve enfeksiyon oranı da oldukça azdır.
Tabii ki yaşlı bireylerde sıklıkla görülen kalp, akciğer ya da tansiyon gibi kronik hastalıklar, cerrahi planlama sürecinde mutlaka dikkate alınmalıdır. Anesteziye dayanıklılık bu yaş grubunda daha dikkatli değerlendirilir. Bu nedenle ameliyat öncesi detaylı tetkikler yapılır ve riskler minimize edilir.
Kapalı prostat ameliyatı genellikle 2 ila 3 saat arasında sürer. Süre, hastanın genel sağlık durumu ve prostatın büyüklüğüne göre değişiklik gösterebilir. Yaşlı bireylerde işlem sonrası iyileşme süreci dikkatle takip edilir ve komplikasyon ihtimali düşük olsa da, ateş, enfeksiyon veya geçici idrar sorunları gibi durumlara karşı önlem alınır.
Sonuç olarak, kapalı prostat ameliyatı yaşlı bireylerde güvenle uygulanabilen, etkili ve modern bir tedavi seçeneğidir. Uygun hasta seçimi yapıldığında, hem yaşam kalitesi artar hem de idrarla ilgili şikayetler büyük ölçüde ortadan kalkar.
Kapalı prostat ameliyatı, büyümüş prostat dokusunun çıkarılması veya hacminin azaltılması amacıyla uygulanan modern bir cerrahi yaklaşımdır. Bu işlem, genellikle laparoskopik veya robot destekli teknikler kullanılarak gerçekleştirilir. Açık cerrahiye göre daha az invaziv olması nedeniyle günümüzde sıklıkla tercih edilmektedir.
Ameliyat, genellikle genel anestezi altında yapılır. İlk adımda, cerrah karın ya da alt kasık bölgesine birkaç küçük kesi açar. Bu kesilerden birine “trokar” adı verilen özel bir tüp yerleştirilir. Trokardan geçirilen ince ve kameralı bir cihaz olan laparoskop, cerraha içerideki görüntüyü gerçek zamanlı olarak ekrana yansıtma imkanı sunar.
Bu sayede doktor, prostat bezine ulaşır ve büyümüş dokuyu detaylı bir şekilde görür. Daha sonra, yine aynı küçük kesilerden vücuda yerleştirilen özel cerrahi aletler yardımıyla prostatın tıkanıklığa neden olan kısmı dikkatlice kesilir ve çıkarılır. Bazı vakalarda prostat tamamen alınırken, bazı hastalarda sadece basıya neden olan kısım temizlenir. Tüm bu işlemler sırasında çevre dokulara ve sinir yapılarına zarar vermemek için hassas bir cerrahi yaklaşım izlenir.
Bu teknik, klasik açık cerrahiye göre çok daha az travmatik olduğu için hastada kanama riski düşüktür, ağrı daha az hissedilir ve iyileşme süresi de belirgin şekilde kısalır. Ayrıca ameliyat sonrası enfeksiyon riski daha düşük, hastanede kalış süresi ise daha kısadır.
Ancak her hastaya aynı yöntem uygulanmaz. Hangi cerrahi tekniğin kullanılacağı; hastanın yaşı, mevcut sağlık durumu, prostatın büyüklüğü ve eşlik eden hastalıklar gibi faktörlere göre değerlendirilir. Doktor, tüm bu kriterleri göz önünde bulundurarak hastası için en uygun tedavi planını belirler.
Kapalı prostat ameliyatı, modern teknolojilerin kullanıldığı ve başarı oranı oldukça yüksek bir cerrahi yöntemdir. Minimal invaziv olması sayesinde hasta konforunu artıran bu yöntem, klasik açık ameliyatlara kıyasla daha az komplikasyon riski taşır. Ancak her cerrahi işlemde olduğu gibi, bu yöntemin de bazı olası riskleri bulunmaktadır.
Ameliyat sırasında ya da sonrasında hafif kanamalar görülebilir. Bu durum genellikle kendiliğinden düzelir, ancak nadiren müdahale gerektirebilir.
Cerrahi girişimlerde her zaman bir enfeksiyon riski vardır. İşlem sonrası idrar yolu enfeksiyonu ya da kesi yerinde iltihap gelişebilir. Uygun antibiyotik tedavisi ve hijyen önlemleriyle bu risk minimize edilir.
Genel anestezi ya da spinal anestezi kullanılan durumlarda, bazı hastalarda nadir de olsa alerjik tepkiler oluşabilir. Bu risk, ameliyat öncesi detaylı anestezi değerlendirmesi ile önlenebilir.
Ameliyat sonrası mesane kontrolü geçici olarak zayıflayabilir. Bu durum özellikle ilk haftalarda kendini gösterebilir ve pelvik taban egzersizleriyle genellikle kısa sürede düzelir.
Bazı hastalarda, işlem sonrası idrar akışında geçici yavaşlama ya da zayıflama olabilir. Bu durum genellikle ödemin azalmasıyla birlikte normale döner.
Kapalı prostat ameliyatı sonrası bazı erkeklerde geçici ereksiyon sorunları veya boşalma problemleri görülebilir. Özellikle meni miktarında azalma (retrograd ejakülasyon) yaşanabilir. Bu değişiklikler genellikle kalıcı değildir ve zamanla cinsel fonksiyonlar normale döner.
Kapalı prostat ameliyatının ardından iyileşme süreci, operasyonun başarısı kadar hastanın kendine gösterdiği özenle de yakından ilişkilidir. Bu süreçte bazı temel kurallara uymak, hem iyileşme süresini kısaltır hem de olası komplikasyonların önüne geçer.
Ameliyattan sonraki ilk birkaç gün, mümkün olduğunca dinlenmek çok önemlidir. Vücudunuzun toparlanmasına ve operasyonun etkilerini atlatmasına yardımcı olur. Ancak tamamen hareketsiz kalmak yerine kısa yürüyüşlerle kan dolaşımını desteklemek de faydalı olacaktır.
Bol su içmek, ameliyat sonrasında idrar yollarının temizlenmesini ve enfeksiyon riskinin azaltılmasını sağlar. Özellikle ilk günlerde idrar yolunun aktif kalması, mesanenin sağlıklı çalışmasını destekler.
Sindirimi kolay, lifli ve besleyici gıdalar tüketmek, kabızlık gibi sorunları önler ve ameliyat bölgesine baskı oluşmasını engeller. Gaz yapıcı yiyeceklerden uzak durmakta da fayda vardır.
Doktorunuzun reçete ettiği antibiyotik ve ağrı kesicileri düzenli şekilde kullanmanız, hem ağrı kontrolü hem de enfeksiyon riskinin azaltılması açısından önemlidir. İlaç dozlarını atlamamaya dikkat edilmelidir.
Doktorunuzun önerdiği şekilde uygulayacağınız pelvik taban (Kegel) egzersizleri, idrar kaçırma sorunlarını önlemek ve mesane kontrolünü geri kazanmak açısından oldukça faydalıdır. Bu egzersizler genellikle ameliyattan birkaç gün sonra başlanabilir.
İyileşme döneminde ağır kaldırmak, uzun süre ayakta kalmak veya yüksek tempolu egzersiz yapmak önerilmez. Özellikle 4–6 hafta boyunca cinsel ilişkiye girmekten ve yoğun fiziksel aktiviteden uzak durulmalıdır.
Kapalı prostat ameliyatı sonrası iyileşme süresi, hastanın genel sağlık durumu, yaşı ve operasyonun kapsamına göre değişkenlik gösterebilir. Bu ameliyat, minimal invaziv bir yöntem olduğundan dolayı genellikle hastanede kalış süresi oldukça kısadır; çoğu hasta 1 ila 2 gün içinde taburcu edilebilir.
Ancak tam anlamıyla iyileşmenin sağlanması için genellikle 4 ila 6 haftalık bir dönem gereklidir. Bu süre boyunca vücudun kendini toparlamasına olanak tanımak amacıyla, özellikle ağır kaldırma, yoğun egzersiz veya uzun süre ayakta kalma gibi fiziksel aktivitelerden uzak durulması tavsiye edilir.
Cinsel aktivite içinse, genellikle 1 aylık bir bekleme süresi önerilir. Bu süreçte operasyon bölgesinin tamamen iyileşmesi, idrar yollarının toparlanması ve herhangi bir komplikasyon gelişmemesi açısından önemlidir.
İyileşme döneminde doktorunuzun önerdiği ilaçları düzenli kullanmak, bol sıvı tüketmek ve kontrolleri aksatmamak, sağlıklı bir iyileşme sürecinin en önemli adımlarındandır.
Prostat büyümesi tedavisinde uygulanan açık ve kapalı prostat ameliyatları, hastanın durumuna göre farklı avantajlar ve riskler sunar. Aşağıdaki tablo, her iki yöntemi detaylı şekilde karşılaştırarak hangi tedavi seçeneğinin sizin için daha uygun olabileceğine ışık tutar.
Özellik | Açık Prostat Ameliyatı | Kapalı Prostat Ameliyatı |
---|---|---|
Cerrahi Erişim | Alt karında geniş kesi | İdrar kanalından veya küçük kesilerle |
Ameliyat Süresi | 2–3 saat | 1–2 saat |
Hastanede Kalış | 3–5 gün | 1–2 gün |
İyileşme Süresi | 4–6 hafta | 2–3 hafta |
Avantajları | Büyük prostatlarda etkili | Daha az ağrı ve hızlı iyileşme |
Riskler | Kanama, uzun iyileşme | Geçici idrar kaçırma, düşük risk |
Kimler İçin Uygun? | Prostatı 100 gr üstü olanlar | Orta boy prostat ve hızlı iyileşme isteyenler |
25 yıllık prostat tedavisi deneyimi ve 5,000+ başarılı prostat hastası ile İstanbul’un öncü prostat uzmanı merkeziyiz. Doç. Dr. Özkan Onuk (Üroloji Uzmanı, Türk Üroloji Derneği Üyesi, EAU Sertifikalı) liderliğindeki uzman ekibimiz, %92 prostat tedavi başarı oranı ile kanıtlanmış sonuçlar sunmaktadır.
Bilimsel Temelli Prostat Yaklaşımımız
Prostat tedavi protokollerimiz, European Urology Guidelines 2025 ve Journal of Urology 2024 standartlarına uygun olarak geliştirilmiştir. Prostat tedavilerimizde elde ettiğimiz başarı oranları:
Prostat Uzmanlığımız
Prostat Tedavi Güvenilirlik Kriterlerimiz
✅ Sağlık Bakanlığı onaylı prostat cerrahi merkezi
✅ ISO 9001:2015 kalite yönetim sistemi sertifikası
✅ JCI standartları uyumlu ameliyat süreçleri
✅ 30+ prostat konulu bilimsel yayın ve araştırma
✅ 7/24 prostat acil desteği ve ameliyat sonrası takip
✅ Türk Üroloji Derneği prostat eğitim merkezi statüsü
Prostat hastalıkları, günümüzde çeşitli etkili yöntemlerle tedavi edilebilen durumlardır. 25 yıllık prostat tedavisi deneyimimde öğrendiğim en önemli nokta şu: Erken tanı ve doğru prostat tedavi yaklaşımıyla hastaların %92’sinde başarı elde edebiliyoruz.
Prostat Sağlığı İçin Unutmayın:
Prostat Uzmanı Olarak Son Tavsiyem
25 yıllık prostat tedavisi deneyimimle hastalarıma hep şunu söylerim: “Prostat sağlığı, erkeklerin yaşam kalitesinin temel taşıdır. Bu konuda yaşadığınız herhangi bir sorunu çözebiliriz, önemli olan cesaretle kontrol yaptırmaktır.”
Tıbbi İnceleme: Bu içerik Doç. Dr. Özkan Onuk (25+ yıl üroloji deneyimi) ve Op. Dr. Buğra Çetin (12+ yıl üroloji pratiği) tarafından geliştirilmiş ve tıbbi olarak incelenmiştir.
Son güncelleme: 3 Haziran 2025 | Sonraki inceleme: Haziran 2026
Önemli Uyarı: Bu sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır ve kişisel tıbbi tavsiye yerine geçmez. Tanı ve tedavi için mutlaka uzman hekiminize başvurunuz. Acil durumlar için 112’yi arayınız.
Editöryal standartlar ve referanslar hakkında detaylı bilgi için Tıbbi İnceleme Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Her hastamız için tanıdan iyileşmeye kadar net, şeffaf ve konforlu bir yol haritası sunuyoruz. Aşağıdaki üç adımda sürecin tüm detaylarını önceden bilir, sürpriz yaşamazsınız.
İlk randevuda şikâyetinizi dinleyip ayrıntılı fizik muayene, 4K görüntüleme ve gerekli laboratuvar testlerini gerçekleştiriyoruz. Böylece problemin gerçek nedenini netleştiriyoruz.
Tanı sonuçlarına göre size en uygun cerrahi veya cerrahi olmayan yöntemleri açıklıyor, süreç süresi ve maliyet dâhil tüm ayrıntıları içeren kişisel yol haritası hazırlıyoruz.
Planlanan işlem, ileri teknolojiyle ve cerrahi hassasiyetle gerçekleştirilir. Ardından kontrol randevuları, bakım talimatları ve 7/24 hekim desteğiyle hızlı ve konforlu bir iyileşme süreci sağlanır.
Sorularınız mı var, ön görüşme mi talep ediyorsunuz? Aşağıdaki formu doldurun; uzman ekibimiz en geç 24 saat içinde sizinle iletişime geçsin.
Merak ettiklerinizi yanıtlıyoruz. Aklınıza takılan her konuda bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz.
Kapalı prostat ameliyatı, genellikle idrar yapma zorluğu yaşayan erkeklerde uygulanan, prostat bezinin büyüyen kısmının endoskopik yöntemle çıkarıldığı cerrahi bir işlemdir. Penis ucundan idrar kanalına girilerek yapılan bu işlemde, dışardan kesi yapılmaz, bu da iyileşme sürecini daha konforlu hale getirir.
Evet, kapalı prostat ameliyatı genellikle genel anestezi altında yapılır. Ancak bazı hastalarda spinal (belden aşağı uyuşturma) anestezi de tercih edilebilir. Anestezi türü, hastanın sağlık durumu ve doktorun kararı doğrultusunda belirlenir.
Ameliyat sonrasında genellikle 2 ila 3 gün süreyle idrar sondası takılı kalır. Bu süre hastanın iyileşme sürecine göre değişebilir. Sonda çıkarıldıktan sonra idrar yapma rahatlığı değerlendirilir ve taburcu süreci planlanır.
Kapalı prostat ameliyatı, prostatın sadece büyüyen kısmını alır. Bu nedenle ilerleyen yıllarda prostatın kalan kısmında tekrar büyüme olabilir. Ancak çoğu hastada uzun yıllar boyunca tekrar bir müdahaleye gerek kalmaz.
Ameliyat ereksiyon yeteneğini genellikle etkilemez. Ancak meni mesaneye doğru gidebilir (retrograd ejakülasyon). Bu durum orgazm hissini etkilemez ancak meni dışarı çıkmaz. Bu da çocuk sahibi olmayı zorlaştırabilir.
Masa başı işlerde çalışanlar için 1 hafta içinde işe dönüş mümkündür. Fiziksel olarak efor gerektiren işlerde çalışanlar için bu süre 2–3 haftaya kadar uzayabilir. Doktorun önerisi doğrultusunda hareket edilmelidir.
Sperm üretimi etkilenmez, ancak meni mesaneye doğru aktığı için dışarı çıkmaz. Bu durum doğal yoldan çocuk sahibi olmayı zorlaştırır. Gerekli durumlarda tüp bebek gibi yardımcı üreme teknikleri önerilebilir.
Ameliyattan sonraki ilk haftalarda ağır kaldırmaktan, uzun süre ayakta durmaktan ve cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Bol su içilmeli, verilen ilaçlar düzenli kullanılmalı ve kontroller ihmal edilmemelidir.
Bazı hastalarda geçici olarak idrar kaçırma görülebilir. Bu genellikle mesane kaslarının toparlanmasıyla zaman içinde düzelir. Kegel egzersizleri bu konuda destek sağlar.
Kapalı prostat ameliyatı için başvurulması gereken uzmanlık alanı ürolojidir. Prostat şikâyetleri olan hastalar, üroloji uzmanına başvurarak detaylı muayene ve uygun tedavi planlaması yaptırmalıdır.
Urologica, Erkek sağlıgı , erken boşalma, prostat hastalıkları ve penis estetiği gibi erkek sağlığına dair tüm konularda bilimsel temelli, kişiye özel ve etik ilkelere uygun tedaviler sunan uzman bir merkezdir.
©2025 Urologica | Tüm Haklari Saklidir.
WhatsApp'tan Yazin