İyi huylu prostat büyümesi (BPH) nedeniyle yaşam kaliteniz düşüyorsa, modern cerrahi yöntemlerle uygulanan prostat ameliyatı sayesinde şikayetlerinizden kalıcı olarak kurtulabilirsiniz. Lazer, kapalı (TURP) ya da açık tekniklerle gerçekleştirilen bu işlem, idrar akışını düzenler, mesaneyi rahatlatır ve yeniden konforlu bir yaşam sağlar.
Açık Prostat Ameliyatı, iyi huylu prostat büyümesi veya prostat kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarında uygulanan geleneksel ve etkili bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemle, büyümüş prostat dokusu doğrudan çıkarılarak hastanın idrar yapma problemleri kalıcı olarak giderilir. Özellikle büyük hacimli prostatı olan ya da diğer tedavilere yanıt vermeyen hastalar için güvenilir ve uzun vadeli bir çözümdür.
Bu geleneksel cerrahi yöntemde, alt karin bölgesine yapilan yaklasik 10 cm'lik bir kesi ile dogrudan prostat bezine ulasilir. Özellikle 80 gramdan büyük prostatlarda tercih edilir. Ameliyat sirasinda prostatin büyümüs iç kismi çikanlir, dis kapsülü ise yerinde birakilir.
Tibbi adiyla Transüretral Rezeksiyon Prostatektomi (TUR-P), günümüzde en sik uygulanan prostat ameliyatidir. Penis ucundan grilerek idrar yoluna ulasilir ve özel bir cihazla büyümüs prostat dokusu kazinarak cikarilir.
Yeni nesil teknoloji ile yapilan bu yöntem, Holmiyum veya Thulium lazer kullanilarak prostat dokusunun buharlastiilmasi ya da kesilerek cikarilmasi esasina dayanir. Özellikle kanama riski olan hastalar için güvenli bir alternatiftir.
Açık prostat ameliyatı, prostat bezinin önemli ölçüde büyüdüğü durumlarda uygulanan klasik bir cerrahi yöntemdir. Bu operasyonda, karın alt bölgesinden yaklaşık 10 santimetrelik yatay bir kesi yapılarak prostatın tamamı veya problem yaratan bölümü çıkarılır. Genellikle ileri düzey vakalarda veya diğer tedavi seçeneklerinin yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilir.
Prostat bezi, erkek üreme sisteminin kritik parçalarından biridir ve mesanenin hemen altında yer alarak idrar yolunu çevreler. Normalde kestane büyüklüğünde ve yaklaşık 18–20 gram ağırlığındadır. Temel işlevleri arasında spermin sıvı kısmını üretmek ve idrarın düzenli şekilde vücuttan atılmasına yardımcı olmak bulunur.
Yaş ilerledikçe, prostat bezinde büyüme görülmesi son derece yaygındır. Bu durum her zaman kötü huylu bir tabloya işaret etmese de, bazı erkeklerde büyüyen prostat dokusu idrar yoluna baskı yaparak idrar yapmada güçlük, sık idrara çıkma ve gece idrara kalkma gibi semptomlara yol açabilir. Bu tablo tıpta “Benign Prostat Hiperplazisi (BPH)” olarak adlandırılır ve özellikle 50 yaş üzeri erkeklerde oldukça sık görülür.
Bununla birlikte, bazı durumlarda prostatta görülen büyüme iyi huylu olmayabilir ve prostat kanseri gibi ciddi rahatsızlıkların belirtisi olabilir. Prostat kanseri, erkeklerde en yaygın görülen ürolojik kanser türlerinden biridir ve genellikle ileri yaşta teşhis edilir. Kanser şüphesi taşıyan veya idrar yolunu ciddi şekilde tıkayan büyük prostatlarda açık cerrahi yöntem en etkili çözüm olabilir.
Açık prostat ameliyatı, yalnızca prostat kanseri tedavisinde değil; aynı zamanda 80 ml’den büyük hacimli prostatlarda, diğer minimal invaziv yöntemlerin yetersiz kaldığı hastalarda da tercih edilen bir yaklaşımdır. Bu yöntem, doğrudan görüş altında yapıldığı için cerrahın prostat dokusunu daha net şekilde değerlendirmesine olanak tanır ve kapsamlı bir müdahale sunar.
Açık prostat ameliyatı, özellikle büyük hacimli prostatı olan veya prostat kanseriyle mücadele eden erkekler için tercih edilen etkili bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemin sunduğu pek çok avantaj, hem hastalığın kontrol altına alınmasına hem de hastanın yaşam kalitesinin artırılmasına yardımcı olur. İşte açık prostat cerrahisinin öne çıkan faydaları:
1. Kanserli Dokunun Tamamının Temizlenmesi
Açık cerrahi yöntem, cerraha doğrudan görüş alanı sunduğu için prostat bezinin tamamı ve etrafındaki kanserli dokular daha etkili şekilde çıkarılabilir. Bu sayede, kanserli hücrelerin vücutta kalma riski en aza indirilir.
2. İdrar Yolunun Açılması ve Rahatlama
İyi huylu prostat büyümesine bağlı olarak oluşan idrar yapma zorluğu, açık ameliyat ile büyük oranda giderilir. Büyümüş prostat dokusunun çıkarılmasıyla mesane üzerindeki baskı ortadan kalkar ve idrar akışı normale döner.
3. Uzun Süreli Etki ve Kalıcı Çözüm
Açık prostat ameliyatı, minimal invaziv tekniklere kıyasla daha kalıcı ve uzun vadeli sonuçlar sağlar. Özellikle tekrarlayan şikayetleri olan hastalarda, cerrahiden sonra semptomların nüksetme riski oldukça düşüktür.
4. Patolojik İnceleme ile Doğru Tanı
Ameliyatla çıkarılan prostat dokusu laboratuvar ortamında detaylı incelemeye tabi tutulur. Bu patolojik değerlendirme sayesinde, prostatta daha önce fark edilmeyen mikroskobik düzeydeki kanser odakları dahi tespit edilebilir.
5. Hastalığın Yayılma Riskini Azaltma
Erken evrede yapılan açık prostat ameliyatı, kanserin başka organlara sıçrama riskini büyük ölçüde azaltır. Bu, özellikle lokalize prostat kanseri vakalarında hastalığın ilerlemesini durdurmak açısından önemlidir.
6. Etkili ve Güvenli İyileşme Süreci
Cerrahi sonrası iyileşme süreci kişiye göre değişmekle birlikte, birçok hastada yaşam kalitesi hızla artar. Ameliyat sonrası dönemde idrar yapma konforu sağlanır ve günlük hayata dönüş kısa sürede mümkün olur.
Prostat ameliyatlarının temel amacı, büyüyen prostat dokusunu kısmen ya da tamamen çıkartarak idrar yolunu rahatlatmaktır. Bu işlem farklı tekniklerle gerçekleştirilebilir. En yaygın uygulamalar arasında açık prostat ameliyatı, kapalı (endoskopik) prostat ameliyatı ve lazerle yapılan prostat tedavileri bulunur. Her yöntem, hastanın sağlık durumu, prostatın büyüklüğü ve eşlik eden hastalıklara göre hekim tarafından değerlendirilerek seçilir.
Ameliyat ister açık, ister kapalı yöntemle yapılsın; deneyimli bir üroloji cerrahı tarafından gerçekleştirildiğinde başarı oranı oldukça yüksektir. Hasta, uzman doktoruyla birlikte kendine en uygun yöntemi belirleyerek, ameliyat sonrası iyileşme sürecini daha konforlu bir şekilde geçirebilir.
Her cerrahi girişimde olduğu gibi, açık prostat ameliyatı da bazı potansiyel olumsuzluklar ve komplikasyonlar barındırır. Bu dezavantajlar, ameliyatın doğası gereği oluşabilecek riskleri kapsar ve her hasta için farklı düzeyde etkili olabilir. İşte bu yönteme dair öne çıkan bazı dezavantajlar:
1. Cerrahiye Bağlı Komplikasyonlar
Açık ameliyat, vücutta daha büyük bir kesi gerektirdiğinden dolayı bazı riskleri beraberinde getirir. En sık karşılaşılan komplikasyonlar arasında ameliyat sırasında veya sonrasında kanama, enfeksiyon riski, anesteziye bağlı reaksiyonlar ve nadiren de olsa damar tıkanıklığı gibi tromboembolik olaylar yer alır. Bu riskler nedeniyle hastanın sağlık geçmişi ameliyat öncesinde titizlikle değerlendirilmelidir.
2. Operasyon Sonrası Ağrı ve Rahatsızlık
Karın bölgesinden yapılan kesi nedeniyle ameliyat sonrası dönemde ağrı hissi görülebilir. Bu ağrılar genellikle ilk günlerde yoğun olur ve zamanla azalarak kaybolur. Ancak bazı hastalar bu süreci daha hassas geçirebilir.
3. Geçici İdrar Kaçırma (İnkontinans)
Ameliyat sonrasında bazı hastalarda idrar tutamama görülebilir. Bu durum genellikle geçicidir ve mesane kaslarının toparlanmasıyla zamanla düzelir. Ancak bazı vakalarda bu süre uzayabilir ve hasta pelvik taban egzersizleri gibi destekleyici yöntemlere ihtiyaç duyabilir.
4. Sertleşme Sorunları (Erektil Disfonksiyon)
Prostat çevresindeki sinirlerin zarar görmesi durumunda bazı erkeklerde geçici ya da nadiren kalıcı ereksiyon problemleri ortaya çıkabilir. Özellikle prostat kanseri nedeniyle yapılan geniş çaplı cerrahilerde bu risk daha belirgin hale gelir.
5. Uzun İyileşme Süresi
Açık cerrahi, kapalı (endoskopik veya lazerle) tekniklere göre daha uzun bir iyileşme süreci gerektirir. Hastanın yatakta dinlenme süresi, gündelik hayata dönüş süresi ve fiziksel aktivitelere başlama süreci daha geç olabilir. Ortalama olarak tam iyileşme birkaç haftayı bulabilir.
6. Psikolojik Etkiler
Ameliyat sonrası dönemde yaşanan cinsel fonksiyon sorunları veya idrar kontrolü problemleri, hastanın özgüvenini ve yaşam kalitesini etkileyebilir. Bu nedenle hastaların bu sürece hazırlıklı olması ve gerektiğinde psikolojik destek alması önerilir.
Günümüzde kapalı yöntemler ve lazer teknolojileri yaygın olarak kullanılsa da, bazı özel durumlarda açık prostat ameliyatı hâlâ en uygun ve etkili seçenek olarak tercih edilebilir. Özellikle prostatın çok büyük olduğu veya kapalı cerrahiye engel teşkil eden anatomik durumların varlığında açık cerrahi yöntemi devreye girer.
Aşağıdaki durumlarda açık prostat ameliyatı değerlendirilmelidir:
Prostatın Aşırı Büyümesi:
Prostat bezi normalden çok daha büyükse — özellikle 100 ila 120 gramdan büyük hacimlerde — kapalı yöntemler yetersiz kalabilir. Bu gibi durumlarda açık cerrahi, büyümüş dokunun güvenli ve etkili şekilde çıkarılmasını sağlar.
Mesanede Büyük Taşların Varlığı:
İdrar torbası içinde gelişen büyük boyutlu mesane taşları da açık ameliyat gerektiren bir durumdur. Aynı seansta hem prostatın hem de taşların alınması mümkün olur.
Mesane Divertikülü (İdrar Torbası Baloncuğu):
Mesane duvarında gelişen baloncuk benzeri yapılar — tıbbi adıyla divertiküller — idrar akışını zorlaştırabilir ve enfeksiyon riskini artırabilir. Bu durumda açık cerrahi hem divertikülün hem de prostatın alınmasına olanak tanır.
İdrar Yollarının Aşırı Darlığı:
Bazı hastalarda idrar yolunun dar yapısı, kapalı yöntemle kullanılan rezektoskop gibi cihazların geçmesine engel olabilir. Bu gibi durumlarda da açık prostat ameliyatı daha güvenli bir seçenek olarak öne çıkar.
Ameliyat sonrası süreçte hastalara genellikle ağrı kesiciler, antibiyotikler veya idrar yollarını rahatlatıcı ilaçlar reçete edilir. Bu ilaçlar, hekim önerisine uygun şekilde ve zamanında alınmalıdır. Özellikle antibiyotiklerin tam doz ve süresinde kullanılması, enfeksiyon riskini azaltmak açısından hayati önem taşır. Ağrı kontrolü amacıyla verilen ilaçların dozu da aşılmamalıdır.
Ameliyat sonrasında sindirim sisteminin zorlanmaması ve idrar yollarının sağlıklı çalışabilmesi için bol su içilmesi ve lif oranı yüksek besinlerin tüketilmesi tavsiye edilir. Kabızlık, ameliyat bölgesinde baskı ve ağrıya yol açabileceği için, özellikle ilk haftalarda yumuşak ve kolay sindirilen gıdalar tercih edilmelidir. Ayrıca iyileşmeyi geciktirebilecek sigara ve alkol gibi alışkanlıklardan uzak durulmalıdır.
Ameliyat sonrası ilk günlerde idrar yaparken zorlanma, yanma hissi ya da sızı normal karşılanabilir. Ancak bu şikâyetler devam ederse mutlaka doktora danışılmalıdır. İdrar sırasında kasılmaktan veya zorlamaktan kaçınılmalı, idrar doğal akışına bırakılmalıdır. Sonda kullanımı devam ediyorsa, sonda hijyenine de özellikle dikkat edilmelidir.
İyileşmenin desteklenmesi adına doktorun önerdiği hafif yürüyüşler veya ev içinde kısa mesafeli hareketler yapılabilir. Ancak ağır kaldırmak, hızlı tempolu yürüyüşler veya egzersiz programlarına erken dönemde başlamak iyileşmeyi geciktirebilir. Ameliyat sonrası dönemde en güvenli egzersiz planı, hekimin yönlendirmesiyle yapılmalıdır.
Açık prostat ameliyatı sonrası hastaların doktor kontrollerine düzenli şekilde gitmesi oldukça önemlidir. Bu kontroller, yara iyileşmesinin değerlendirilmesi, enfeksiyon risklerinin takibi ve idrar yollarının fonksiyonlarının izlenmesi açısından büyük önem taşır. Gerekirse idrar tahlili, ultrason gibi ek tetkikler de yapılabilir.
Fiziksel dinlenme kadar zihinsel rahatlama da iyileşme sürecine katkı sağlar. Ameliyat sonrası dönemde yoğun stres, kaygı veya cinsel fonksiyonlara dair endişeler oluyorsa mutlaka doktorla paylaşılmalı; gerekirse psikolojik destek alınmalıdır.
Açık prostat ameliyatı, özellikle prostat kanseri veya ileri düzey iyi huylu büyümeye yönelik olarak uygulandığında, erkeklerin cinsel yaşamında bazı değişikliklere neden olabilir. Bu değişiklikler her bireyde farklı düzeyde yaşanabilir ve kalıcılığı kişiden kişiye değişebilir.
Açık cerrahi sırasında, prostat çevresinden geçen ereksiyonu sağlayan sinirler zarar görebilir. Bu durum, bazı hastalarda ameliyat sonrasında sertleşme sorunlarının ortaya çıkmasına yol açabilir. Ereksiyon problemleri bazı durumlarda geçici olabilirken, özellikle sinir hasarı varsa kalıcı hale de gelebilir. Günümüzde uygulanan sinir koruyucu cerrahi teknikler sayesinde bu risk önemli ölçüde azalmıştır, ancak tamamen ortadan kaldırılmamıştır.
Açık prostat ameliyatı sonrasında boşalma sırasında meni, normalde olduğu gibi dışarı çıkmak yerine mesaneye geri dönebilir. Bu duruma retrograd ejakülasyon denir. Hasta boşalma hissini yaşasa da meni dışarı çıkmaz. Bu durum, cinsel hazzı azaltmaz; ancak çocuk sahibi olmak isteyen erkekler için önemli olabilir.
Ameliyat sonrası dönemde bazı erkeklerde cinsel istekte azalma görülebilir. Bu, hem fizyolojik hem de psikolojik nedenlere bağlı olabilir. Hormonal değişiklikler, ameliyat sonrası yaşanan fiziksel rahatsızlıklar veya ereksiyon problemleri cinsel arzuyu olumsuz etkileyebilir.
Cinsel işlevlerdeki değişiklikler, özellikle beklenmeyen sertleşme sorunları veya boşalma değişiklikleri, birçok erkekte özgüven kaybı, stres, anksiyete ve depresyona yol açabilir. Bu süreçte psikolojik destek almak, çift terapisi ya da seks terapisi gibi profesyonel yardımlar, iyileşme sürecine büyük katkı sağlayabilir.
Her cerrahi müdahalede olduğu gibi, açık prostat ameliyatı da belirli riskler ve olası komplikasyonlar içerir. Ancak bu risklerin görülme sıklığı, hastanın genel sağlık durumu, prostatın büyüklüğü, varsa kanserin evresi ve operasyonu gerçekleştiren cerrahın tecrübesine bağlı olarak değişkenlik gösterir.
İşte açık prostat ameliyatında karşılaşılabilecek başlıca riskler:
Ameliyat sırasında veya sonrasında normalden fazla kan kaybı yaşanabilir. Bu durum bazı vakalarda kan naklini gerektirebilir. Özellikle büyük prostatlarda bu risk biraz daha artabilir. Cerrahın dikkatli çalışması ve ameliyatın yapıldığı merkezin donanımı bu riski azaltmada belirleyici olur.
Her açık cerrahi işlemde olduğu gibi, ameliyat sonrası enfeksiyon gelişme olasılığı vardır. Bu enfeksiyonlar cerrahi kesi bölgesinde, idrar yollarında veya daha nadir olarak solunum yollarında görülebilir. Uygun antibiyotik kullanımı ve hijyen kurallarına dikkat edilmesiyle bu risk en aza indirilebilir.
Ameliyat sonrasında geçici olarak idrar tutamama sorunu yaşanabilir. Bu durum genellikle birkaç hafta içinde düzelir, ancak bazı hastalarda daha uzun sürebilir ya da kalıcı hale gelebilir. Bu tür durumlarda pelvik taban egzersizleri (örneğin Kegel egzersizleri) önerilir.
Açık prostat ameliyatı sonrasında ereksiyon sorunları (erektil disfonksiyon) gelişebilir. Bu durum, prostat çevresinden geçen sinirlerin hasar görmesiyle ilişkilidir. Tüm hastalarda görülmese de özellikle yaşlı veya eşlik eden sağlık sorunları olan kişilerde risk artabilir. Cinsel fonksiyonların geri dönmesi bazı hastalarda zaman alabilir.
Bazı durumlarda, ameliyat sonrası idrarın tamamen boşaltılamaması gibi sorunlar yaşanabilir. Bu genellikle mesane kaslarının zayıflaması veya idrar yolunda gelişen daralmalarla ilgilidir. Geçici sonda kullanımı veya ek tedavi gerekebilir.
Açık prostat ameliyatı nadir de olsa aşağıdaki ek komplikasyonlara yol açabilir:
İdrar kesesinde zedelenme veya sızıntı
Üretra (idrar kanalı) hasarı
Ameliyat bölgesinde uzun süren iyileşme süreci
Anesteziye bağlı yan etkiler (özellikle ileri yaşlı hastalarda)
25 yıllık prostat tedavisi deneyimi ve 5,000+ başarılı prostat hastası ile İstanbul’un öncü prostat uzmanı merkeziyiz. Doç. Dr. Özkan Onuk (Üroloji Uzmanı, Türk Üroloji Derneği Üyesi, EAU Sertifikalı) liderliğindeki uzman ekibimiz, %92 prostat tedavi başarı oranı ile kanıtlanmış sonuçlar sunmaktadır.
Bilimsel Temelli Prostat Yaklaşımımız
Prostat tedavi protokollerimiz, European Urology Guidelines 2025 ve Journal of Urology 2024 standartlarına uygun olarak geliştirilmiştir. Prostat tedavilerimizde elde ettiğimiz başarı oranları:
Prostat Uzmanlığımız
Prostat Tedavi Güvenilirlik Kriterlerimiz
✅ Sağlık Bakanlığı onaylı prostat cerrahi merkezi
✅ ISO 9001:2015 kalite yönetim sistemi sertifikası
✅ JCI standartları uyumlu ameliyat süreçleri
✅ 30+ prostat konulu bilimsel yayın ve araştırma
✅ 7/24 prostat acil desteği ve ameliyat sonrası takip
✅ Türk Üroloji Derneği prostat eğitim merkezi statüsü
Prostat hastalıkları, günümüzde çeşitli etkili yöntemlerle tedavi edilebilen durumlardır. 25 yıllık prostat tedavisi deneyimimde öğrendiğim en önemli nokta şu: Erken tanı ve doğru prostat tedavi yaklaşımıyla hastaların %92’sinde başarı elde edebiliyoruz.
Prostat Sağlığı İçin Unutmayın:
Prostat Uzmanı Olarak Son Tavsiyem
25 yıllık prostat tedavisi deneyimimle hastalarıma hep şunu söylerim: “Prostat sağlığı, erkeklerin yaşam kalitesinin temel taşıdır. Bu konuda yaşadığınız herhangi bir sorunu çözebiliriz, önemli olan cesaretle kontrol yaptırmaktır.”
Tıbbi İnceleme: Bu içerik Doç. Dr. Özkan Onuk (25+ yıl üroloji deneyimi) ve Op. Dr. Buğra Çetin (12+ yıl üroloji pratiği) tarafından geliştirilmiş ve tıbbi olarak incelenmiştir.
Son güncelleme: 3 Haziran 2025 | Sonraki inceleme: Haziran 2026
Önemli Uyarı: Bu sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır ve kişisel tıbbi tavsiye yerine geçmez. Tanı ve tedavi için mutlaka uzman hekiminize başvurunuz. Acil durumlar için 112’yi arayınız.
Editöryal standartlar ve referanslar hakkında detaylı bilgi için Tıbbi İnceleme Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Her hastamız için tanıdan iyileşmeye kadar net, şeffaf ve konforlu bir yol haritası sunuyoruz. Aşağıdaki üç adımda sürecin tüm detaylarını önceden bilir, sürpriz yaşamazsınız.
İlk randevuda şikâyetinizi dinleyip ayrıntılı fizik muayene, 4K görüntüleme ve gerekli laboratuvar testlerini gerçekleştiriyoruz. Böylece problemin gerçek nedenini netleştiriyoruz.
Tanı sonuçlarına göre size en uygun cerrahi veya cerrahi olmayan yöntemleri açıklıyor, süreç süresi ve maliyet dâhil tüm ayrıntıları içeren kişisel yol haritası hazırlıyoruz.
Planlanan işlem, ileri teknolojiyle ve cerrahi hassasiyetle gerçekleştirilir. Ardından kontrol randevuları, bakım talimatları ve 7/24 hekim desteğiyle hızlı ve konforlu bir iyileşme süreci sağlanır.
Sorularınız mı var, ön görüşme mi talep ediyorsunuz? Aşağıdaki formu doldurun; uzman ekibimiz en geç 24 saat içinde sizinle iletişime geçsin.
Merak ettiklerinizi yanıtlıyoruz. Aklınıza takılan her konuda bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz.
Açık prostat ameliyatı, genellikle büyük boyuttaki prostat bezlerinin (örneğin 80–100 gram üzeri) alınması amacıyla uygulanan geleneksel cerrahi yöntemdir. Karın alt bölgesine yaklaşık 10–12 cm’lik bir kesi yapılır ve bu kesiden girilerek prostat bezinin büyüyen kısmı veya tamamı çıkarılır. Amaç, idrar yolundaki tıkanıklığı gidermek ve hastanın idrar yapmasını kolaylaştırmaktır.
Bu yöntem genellikle şu durumlarda önerilir:
Açık prostat ameliyatı genellikle 2 ila 3 saat arasında sürer. Bu ameliyat çoğu zaman genel anestezi altında yapılır, yani hasta tamamen uyutulur. Bazı durumlarda spinal anestezi (belden aşağısı uyuşturularak yapılan) de tercih edilebilir. Anestezi türü, hastanın sağlık durumu ve doktorun tercihine göre belirlenir.
Hastalar genellikle ameliyat sonrası 3 ila 5 gün arasında hastanede kalır. Bu süre zarfında hastanın idrar sondası takılı kalır ve iyileşme süreci izlenir. Hastanede kalış süresi, hastanın genel durumuna ve ameliyat sırasında ortaya çıkan gelişmelere bağlı olarak değişebilir.
İyileşme süreci genellikle birkaç hafta sürer. İlk 7–10 gün içinde kesi yerinde ağrı, yorgunluk, idrarda hafif kanama gibi belirtiler olabilir. 4–6 hafta boyunca ağır fiziksel aktivitelerden ve cinsel ilişkiden uzak durulması gerekir. Ayrıca, doktorun önerdiği antibiyotik ve ağrı kesicilerin düzenli kullanımı bu dönemde oldukça önemlidir.
Bazı hastalarda geçici idrar kaçırma görülebilir. Bu durum genellikle mesane kaslarının zayıflamasına bağlıdır ve zamanla düzelir. Ancak nadiren kalıcı inkontinans (idrar tutamama) gelişebilir. Bu durumu önlemek veya iyileştirmek amacıyla pelvik taban egzersizleri (Kegel egzersizleri) önerilir.
Evet, bu ameliyat cinsel fonksiyonları etkileyebilir. Özellikle prostat kanseri nedeniyle yapılan operasyonlarda, penise giden sinirler zarar görebilir ve bu da ereksiyon problemlerine yol açabilir. Ayrıca ameliyat sonrası meni, dışarı çıkmak yerine mesaneye doğru geri kaçabilir (retrograd ejakülasyon). Bu durum doğurganlığı etkileyebilir ancak orgazm hissi çoğu zaman korunur.
Aşağıdaki durumlarda mutlaka doktorunuza başvurmalısınız:
Hafif işler yapan bireyler genellikle 2 hafta içinde işlerine dönebilirler. Ancak ağır işlerde çalışanlar veya yoğun fiziksel aktivite gerektiren meslek gruplarında 4–6 haftalık bir istirahat süresi önerilir.
Cinsel aktiviteye dönüş ise çoğu zaman 4 ila 6 hafta sonrasında, doktor kontrolü sonrası uygun görülürse başlanmalıdır.
Açık prostat ameliyatı, doğru hasta grubunda uygulandığında oldukça başarılı sonuçlar verir. İdrar yapma şikâyetlerinde ciddi oranda düzelme sağlanır ve prostat kaynaklı tıkanıklık genellikle tamamen ortadan kalkar.
Ancak, cinsel fonksiyonlardaki değişim her hastada farklılık gösterebilir. Bu durum, ameliyat sırasında sinirlerin etkilenme derecesine göre değişiklik gösterebilir.
Başarı oranı, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve cerrahın deneyimine bağlı olarak %85’in üzerindedir.
Urologica, Erkek sağlıgı , erken boşalma, prostat hastalıkları ve penis estetiği gibi erkek sağlığına dair tüm konularda bilimsel temelli, kişiye özel ve etik ilkelere uygun tedaviler sunan uzman bir merkezdir.
©2025 Urologica | Tüm Haklari Saklidir.
WhatsApp'tan Yazin